İnklüzyonlardaki elementlerin homojenliği ve bileşiklerin bileşimi, çelik yapılara ciddi şekilde zararlı olan çelikteki inklüzyonların ana formlarıdır. Farklı elementlerin ve bileşiklerinin kapanımlarının tehlikeleri basitçe aşağıdaki gibi sınıflandırılır:
Çelikte kükürt ve sülfitler çelikte kapanırlar ve çelik yapılara ciddi şekilde zararlıdır.
S'nin Ni, MN, TI ve ZR gibi elementlerle afinitesi Fe'den çok daha büyük olduğundan, MN'ler, TIS (titanyum içeren çelik) gibi sülfitler ve NIS (yüksek-nikel çelik) genellikle çelik içinde bulunur.
MNS, Cl iyonları içeren suda kolayca çözünür olduğundan, ana tehlikesi çeliğin korozyon direncini, özellikle çukur ve çatlak korozyon direncini azaltmaktır.
Çelikteki sülfitlerin bir başka tehlikesi, çeliğin plastisitesini, tokluğunu ve yorgunluk direncini azaltmalarıdır. Çelikteki sülfür içeriği belirli bir standardı aşarsa, eritme ve yuvarlanma sırasında ingotta çatlaklara neden olur.
O, AI, Si, Cr, Mn ve Fe gibi elementlerle reaksiyonlar AL2O3, SIO2, CR2O3, MNO, Fe2O3, Feo oksitler ve FeO · Cr2O3 gibi karmaşık oksit kapanımları oluşturmak için.
Çelikte oksit ve silikatların varlığı, çelik matrisin sürekliliğini yok eder ve stres konsantrasyonuna yol açar, böylece çeliğin plastisitesini, tokluğunu ve yorgunluk direncini azaltır. Bir yandan, çeliğin mekanik özelliklerinin yönlülüğü arttırılır, bu da yanal özellikleri bozar; Öte yandan, çeliğin kesme performansı azalır ve cilalamak zordur.
Deri, yara izi, eşitsizlik ve çatlaklar gibi bazı çeliklerin yüzey kusurları, çelikte esas olarak SiO2 · Feo · Al2O3 ve titanyum oksitler ve nitrürler olan metalik olmayan kapanımlarla ilişkilidir.
Ti ve NB içeren çeliklerde yaygın nitrürler arasında TIN, NBN ve ALN inklüzyonları bulunur. Nitrür inklüzyonlarının yüksek sertliğe sahip olduğu, deforme olması kolay olmadığından ve çoğunlukla çelikte gruplar halinde dağıtıldığından, çelik üzerindeki olumsuz etkileri SIO2 ve AL2O3 gibi oksit inklüzyonlarına benzer.
Nitrürlerin çeliğin mekanik özelliklerine zarar vermesi. Çelikte nitrürlerin artmasıyla, çeliğin kırılganlığı önemli ölçüde artar. Çalışmalar, geometrik nitrürlerin bazı çeliklerin kırılgan transgranüler kırılmasına yol açan çatlakların kaynağı olduğunu göstermiştir.